Quantcast
Channel: DurDe Platformu » Nefret Söylemi
Viewing all articles
Browse latest Browse all 14

Önyargılar benliğimizi ele geçirdiğinde

$
0
0

onyargilar-nefret-durdeF. Levent Şensever

Nefret suçları ve söylemini diğer tüm suçlardan ayıran temel unsur, önyargıdır. Önyargı, (yeterince) bir bilgi ya da deneyim sahibi olunmayan diğer birey veya gruplara yönelik peşin hükümlere dayalı negatif tutum, duygu ya da davranış kalıpları için kullanılan bir kavram. Önyargılar, insan doğasının karmaşık ve farklı yönlerini aşırı derecede basite indirgeyip, cinsiyet, ulus veya etnisiteye dayalı kimlikler, inançlar ve kültürlere ilişkin genellemeler yaparak, tahripkar olabilir.

Bu tür genelleştirmeler hemen her defasında ötekileştirilenlere ilişkin olumsuz imgeler üzerine kurulur. Kalıp yargılar birçok kere ayrımcılığa yol açar ve hedef alınan kişi veya gruplar linç girişimleri, pogromlar ve soykırıma varacak düzeyde şiddet eylemlerinin hedefi olur.

Bu durumun toplumsal düzeyde yaygın bir şekilde benimseniyor ya da göz ardı ediliyor olması, bu tür önyargılara dayalı şiddeti meşru kılan bir iklimin oluşmasına yol açar.

Öte yandan, önyargıların toplum içindeki etkilerini sistematik bir şekilde kendi ideolojik hedefleri doğrultusunda kullanan ve tetikleyen kesimlerin varlığı, durumu daha da vahim hale getirir. Bunlar siyasetçiler, gazeteci kimliği taşıyan bazı ideolog ve tetikçiler ile devletin içine kadar sızmış gayrimeşru örgütlenmelere kadar geniş bir yelpazede yer alabilmektedir.

***

Türkiye’de günümüzde önyargılar adeta politik saflaşmanın ve siyasi kırılmaların başlıca etmeni durumunda ve devlet yapısına yönelik reformların gerçekleşmesinin önündeki en büyük engellerden biri.

Burada durumu karmaşık hale getiren ise statüko karşısında olma iddiasındaki kesimler arasında da aynı hedef gruplara yönelik önyargıların yaygın olması. Bir bakıma karşıtlar arasında siyasette ittifakların önyargılar temelinde gerçekleştiğine tanık oluyoruz.

Buraya kadar anlatılanlara ilişkin somut örnekler ise ne yazık ki fazlasıyla çok.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başörtülü kadınlar, İslami örgütler, Aleviler, gayrimüslim azınlıklar, Kürtler,  “misyoner” olarak etiketlenen inanç grupları, kısaca kendisi gibi düşünmeyen herkesi fişlemesi; bunu yaparken de yandaşlarıyla birlikte nüfusun geniş kesimlerini (kendilerini sahibi olarak gördükleri) Cumhuriyete bir tehdit olarak algılaması… Yalçın Küçük ve Aydınlık çevresinin takıntılı İslamofobik tutumu ve antisemitizmi; Türksolu Dergisi’nin kafatasçı Kürt düşmanlığı; Odatv ya da Sözcü gazetesinin, “Cumhuriyet değerlerini” korumak adına İslamofobik tutumları benimseyen ve darbeleri bir çözüm olarak gören gazetecilik anlayışı…

Bazı ulusalcı sol çevrelerde, Suriye’deki iç savaştan kaçan sivil sığınmacılara yönelik İslamofobik arka plana sahip, Avrupa’daki Nazi söylemlerini aratmayan ırkçı tutumlar; yine aynı çevrelerde artık kronikleşen “cemaat” karşıtlığının nefret söylemine dönüşmesi diğer örnekleri teşkil ediyor.

Alevilere, “misyonerlere”, gayrimüslimlere ve eşcinsellere yönelik İslami kesimdeki önyargılar ve ayrımcı pratikler ise adeta aynanın ters yüzündeki iz düşümü.

Örnekler çoğaltılabilir. Ama şu bir gerçek ki hem iktidar, hem muhalefet çevrelerinde; hem solda hem de İslami kesimde bir birine çok benzeyen önyargı saikleri ve nefret söylemine tanık oluyoruz.

Türkiye’deki farklı kimliklere yönelik önyargılara dayalı ayrımcılık, bizlere dayatılan ekonomik, toplumsal ve kültürel bir Türkiye modelinin önemli bir unsurunu oluşturuyor. Oysa Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş süreçlerinde gerçekleşen soykırımdan başlayarak, 1934’de Yahudi vatandaşlara karşı Trakya’da gerçekleştirilen pogromda,  6-7 Eylül olaylarında, Varlık Vergisi uygulamasında, Hrant Dink cinayetindeki devletin rolünde, Malatya Zirve Yayınevi katliamının altyapısının bizzat Jandarma tarafından örgütlenmesinde ve benzeri sayısız örnekte dayatılan bu modelin acısını zaten yeterince yaşamadık mı?

Yüz yıla yakın bir zamandır sürmekte olan önyargılara dayalı bu olağan hale gelmiş, sıradanlaşmış resmi zihniyete artık bir son vermenin zamanı geldi de geçiyor bile. Zira başka, daha adaletli bir dünya tasavvurumuzun gerçekleşmesi önyargılarımızdan kurtulmadan mümkün değil.

 


Viewing all articles
Browse latest Browse all 14

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue