Taksim Gezi Parkı’ndan başlayıp ülkenin bütün şehirlerine yayılan protestolara gölge düşüren bir nefret söylemi furyası yayılıyor. Başbakan’ın göstericilere ‘çapulcular, ayyaşlar, marjinal provokatörler’ yakıştırmalarıyla başlayan söylem tabanda kimi gruplarda da yer buluyor.
Bir yanda Başbakan’ın eşine cinsiyetçi hakaretler, diğer yanda sanatçı Halit Ergenç’in eşine aynı zeminde benzer cinsiyetçi hakaretler kullanılıyor. Nefret bülteni Yeni Akit, Agos ve Şalom gazetelerini, “Bir de bunlar var” başlığıyla hedef göstererek Ermeni ve Yahudi düşmanlığını yayıyor. Kürtleri tahrik etmeye çalışan saldırı girişimleri yaşanıyor. Başörtülü kadınlara sözlü ve fiziksel taciz haberleri geliyor. Duvarlara ayrımcı, cinsiyetçi, homofobik küfürler/sloganlar yazılıyor. Dini inançlara yönelik ayrımcı hakaretler kullanılıyor.
Gezi Parkı’ndaki göstericiler bu konudaki duyarlılığı en yüksek seviyede korumaya çalışıyor. Ancak başka şehirlerde ve İstanbul’un başka semtlerindeki gösterilerde nefret söyleminin önüne geçilebilmiş değil. Nefret söylemleri hem kutuplaşmayı arttırıyor, hem var olan eski düşmanlıkları kaşıyor, hem de direnişin haklı taleplerine ve zeminine gölge düşürüyor.
Gösterilere katılan tüm yurttaşları her türlü nefret söyleminden uzak durmaya, Taksim Dayanışma Platformu’nu da, ırkçılık, etnik ayrımcılık, cinsiyetçilik, homofobi, antisemitizm, İslamofobi gibi nefret söylemlerini kınayan, sırf bu konuya özel bir açıklama yapmaya davet ediyoruz.
Irkçılığa ve Milliyetçiliğe
DurDe Girişimi
7 Haziran 2013